Venezuela, bu sefer kripto madenciliğine yasak getirerek kripto dünyasını bir kez daha karıştırdı. Hükümet, zaten kırılgan olan elektrik şebekesinin istikrarı konusunda endişe duyarak [karar verdi](https://Venezuela has once again stirred the crypto pot, this time with a ban on crypto mining.
Hükümet, zaten kırılgan olan elektrik şebekesinin istikrarı konusunda endişe duyarak fişi çekmeye karar verdi. Elektriğin kıt bir kaynak olduğu bir ülkede bu hamle pek de şaşırtıcı değil. Ancak, sonuçlar önemli.
Venezuela'nın elektrik şebekesi uzun zamandır endişe kaynağı olmuştur. Sık sık yaşanan elektrik kesintileri ulusu rahatsız ederek yaygın kesintilere neden olmaktadır. Şimdi hükümet, kripto madenciliğinin bu sorunları daha da kötüleştirdiğini iddia ediyor. Mantık basit: madencilik büyük miktarda elektrik tüketir. Ama bu hikayenin tamamı mı?
Eleştirmenler, yasağın korumadan çok kontrol ile ilgili olduğunu savunuyor. Hükümet, kripto madenciliğini hedef alarak düzenlemekte zorlandığı bir sektördeki kontrolünü sıkılaştırıyor. Bu hamle, hiper enflasyonun ulusal para birimini neredeyse değersiz hale getirdiği bir ülkede finansal özerkliği sınırlama girişimi olarak görülebilir.
İronik olarak Venezuela, bir zamanlar kripto meraklıları için bir cennetti. Ülkenin düşük enerji maliyetleri ve ekonomik istikrarsızlığı, onu madencilik operasyonları için ideal bir yer yapmıştı. Şimdi, birçok kişiye bir cankurtaran sağlayan varlık kısıtlanıyor.
Yasağın Venezuela sınırlarının ötesinde dalgalanma etkileri olabilir. Kripto piyasaları, düzenleyici değişikliklere karşı ünlü derecede hassastır. Bu karar yatırımcıları korkutabilir, madencilik faaliyetlerini diğer ülkelere kaydırmaya teşvik edebilir. Veya belki de kriptonun değişken dünyasında sadece bir radar lekesi olacak.
Wall Street için ders açıktır: kripto'daki jeopolitik riskler her zamanki kadar gerçektir. Merkezi olmayan finansın cazibesi, beraberinde bağlılıklar getirir. Ve Venezuela gibi yerlerde, bu bağlılıklar genellikle tahmin edilemez eller tarafından çekilir.